Freedombox ile Evinizde Kendi Sunucunuzu Kurun

Kendi Bulutum İki yılı aşkın süredir, “mahremiyet” kavramı sürekli kafamda çevirdiğim, kendi becerilerim ve ağırlıklı Internet’ten araştırdıklarım çerçevesinde etrafıma kalkan örmeye çalıştığım bir konu. Bizler, teknoloji devlerinin e-posta, sohbet, takvim gibi “bedava” hizmetleri karşılığında kullanım alışkanlıkları izlenen, siyasi ve politik duruşları, tüketim alışkanlıkları gözlenen, sonradan da bu verilerle pazara reklam altlığı olarak satılan metalar değiliz. Bizler bireyiz; bu anlamda hem kendimizden hem de çevremizden sorumluyuz. Yazılımcı ya da donanımcı değilim. Bugüne kadar Apple’ı çöpe attık, cep telefonunu arındırabildiğimiz kadar Google’dan arındırdık (gücümüz yettiyse eski tuşlu telefona döndük - hatta daha iyisini yapabiliyorsak, telefonu tümüyle çöpe attık), F-Droid yükleyip sadece özgür programlar kurduk, kişisel bilgisayarımızdaki işletim sistemlerini özgür yazılımlara döndürdük, gücümüz elverdiği ölçüde donanımlarımızı “açık” alternatifler içerisinden seçmeye çalıştık. Çalıştık da çalıştık, bunları yaparken hem öğrendik, hem de güzel bir topluluk olmaya başladık. Ancak, bu zaman içerisinde elimi hiç süremeye cesaret edemediğim bir konu oldu: bulut. ...

Kasım 20, 2022 · 18 dk

Bu Blog Gibi Bir Site de Siz Kurmak İster misiniz?

Cevabınız evetse, bu yazı size yardımcı olabilir… Neden Sosyal medyaya tepkimi ne kadar dile getirsem az. Bir curcuna ve keşmekeş içerisinde çoğu niteliksiz yazı ve düşüncenin olduğu, insanların özgürlük kisfesi altında kendilerini ifşa ettikleri, sürekli izlendikleri ve bunun farkında bile olmadıkları bir düzlem oldu sosyal medya. Halbuki zamanı biraz geri sararsak, şöyle 90’lar belki 2000’lerin başına dönersek, yazmak ve paylaşmak isteyenler için özgür bir platform sunuyordu internet. Gazete ve dergide yazmayan / yazamayanlar, internet sayesinde kendi gazetelerini yayınlayabiliyordu bloglarla. Tanıdığınız, denk geldiğiniz, sevdiğiniz insanların bu bloglarına ara ara girer (veya biraz daha yatkınsak RSS üzerinden kaydolur) yazdıklarını, çizdiklerini takip ederdik. O zamanlar internet daha masum ve insanı odağından kaçırmayan bir mecraydı. ...

Ocak 1, 2022 · 10 dk

Eski Laptop'tan Online Eğitim Bilgisayarı

Online eğitim hikayesine tablette süklüm püklüm duracağına, monitörlü bilgisayara geçelim dedik. 12 yıllık makineye bizim şirketin hurdaya çıkardığı ramlerden takıp, SSD hard-disk güncellemesi yaptik. İçinin, fanın, eskiyip kuruyan ve artık iş görmez olan ısı transfer silikonunun temizliğini yapıp yeni işletim sistemi yükledik. Artık Windows 10, 1 dakikanın altında açılır oldu. Çocuğun ergonomisi de önemli; ilkokul çocuğunun kullanacağı masa eni küçüktü, marangozdan yeni tabla kestirip mevcut tablanın üzerine yapştırdık. Monitörün üst hizası, oturduğunuzda göz hizanıza gelmeli. Miniklere göre monitor olmayınca, bir de masaya yükseklik ayarlı monitör kolu getirdik. Çocuğun bütün işi bilgisayarda değil; yazıp, çizip, kesip boyayacak da. Monitor kolunu seçerken, sadece aşağı yukarı değil, ileri geri de hareket etmesine dikkat ettik. Bir tek ergonomik sandalye opsiyonu bulamadık. Hem kolçaklı hem ayak destekli, hem de yukarı-aşağı-ileri geri yatan çocuk koltuğu piyasada yok. Ayağının altına destek tabure getirerek düzeni tamamladık. ...

Ağustos 24, 2020 · 1 dk